‘Artık köpekler istedi diye atların öldüğü zamanlardayız.’
Şu ana kadar gördüklerime bakılırsa “artık” kelimesi bu tür bir cümle için uygun olan bir söz değil. Hem de hiç değil. Cümlenin aksine sadece günümüzün değil yıllar boyunca gelen birçok dönemin bir parçası olmuştur bu cümle. Kapitalizmin köpekleri devleti kontrol ederken asil atların her biri devlet tarafından vurduruluyordu. Ancak içlerinde güçlü kalıp sağ çıkabilen olursa devletin sonunu getirmeye çalıştıkları toplum yapısını bir-iki asırlığına da olsa kurtarabiliyorlardı. Kurtardıkları bu süre boyunca toplumdan kimisinin gözü açılır, kiminin ise gözü daha da dipleri görür hale gelir. Ve zaman ilerledikçe herkesin birbirine girdiği zaman, devletin kenarda suçsuz bir koyun gibi gözüktüğü zaman ortaya tekrar bir asil at çıkar ve durumu düzeltir. Tekrar, tekrar ve tekrar... bu böyle devam eder. Ta ki bu sorunların tamamı tekrar doğmayacak üzere kökten kurutulacağı zamana kadar. Kökten kurutmak mı? Yöneticilerin birbiri ile oynadıkları oyununun belli bir sonucu olana kadar böyle bir şeyin olacağını düşünmüyorum. “İzlediğin bu sahnelerde görebildiğin tek şey yöneticilerin iğrenç sahip olma istekleriydi.”
Evet yöneticilerin birbirleriyle çatıştıkları bu sahip olma savaşında sadece kullanılan piyonlardan ibaretiz ve bu oyunda belli bir kademe yükselmedikçe de böyle kalacağız. “Peki nasıl yükseleceğiz?” Bunu neden kendin düşünmüyorsun?
Sonu boka giden bu yolda birazcık da olsa düşünmeyi neden denemiyorsun? Ah bekle sana daha iyi bir yol verebilirim. Geriye sadece fikirlerini ve aşınmış kemiklerini bırakan birkaç asil ata* hazır bir saygı duymaktansa neden onlar gibi olmuyorsun?
Comments
Displaying 0 of 0 comments ( View all | Add Comment )