Oldum olası yer kaplamaktan, gürültülü olmaktan, arkamda iz bırakmaktan korkmuş bir birey oldum. Herkes gülerken, herkes yaşarken ben sadece izleyiciydim. Onlar performanslarını bağıra çağıra sergilerken ben; tek başımayken fısıldayanlardandım. E tabi bir kadar yıl geçti, yıllar geçerken ben de kendimden geçtim. Kendimden geçtim ve farklı bir yerde buldum kendimi. Öyle bir yerde buldum ki anladım artık yaşamaya başlamam gerektiğini. Mevsimler ardı ardına sıralanıyor, benim ellerimdense sahip olduklarım teker teker kayıp gidiyor. Yaşlanmış sayılmam daha, ama bazen sanki çok uzun zamandır yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Yaşamaktan çok nefes alıyormuşum gibi. Otomasyona bağlamışçasına. Uyan, giyin, işe git, çalış, bir uçak tamamla, ikincisini tamamla ,beşincisini tamamla, sahip olduğun sınırlı çevrenle eve dönene kadar konuş, ya da onlar gidene kadar konuş, okula git; bunları her seferinde yeniden tekrarla. Ama bunları yaparken bile o kadar sinmişim ki içime, dışıma hiçbir şey yansımaz olmuş; görünmez olmuşum sanki. Varlığımla yokluğum bir sanki. Artık yer kaplamam gerek, nefes almaktan ötesini yapmam gerek. Yaşamam, deneyimlemem, iz bırakmam gerek. Ünlü olmama gerek yok, bağırmama gerek yok. Sadece yaşadığıma dair bir iki kanıt bıraksam o da bana fazlasıyla yeter. Hayat denilen bu tiyatroyu oynayabilmek istiyorum. Arkadaki dekor olmaktan fazlasıyla sıkıldım artık. Bunu da nasıl yaparım yeni yeni anlıyorum tabii ki. İz bırakmaktan korkmamam gerek ki yaşayabileyim. Hiç düşünmeden önce kirleneyim, sonra temizleneyim. Ben gözlerimde çok abartmışım temiz kalmayı. Tertemiz bir sayfa olarak kalmaya çalışırken hiçbir şey ekleyememişim defterime. Artık o sayfaları doldurma zamanım geldi. İlk sayfam da bu şekilde dolmuş olsun.
...
Çözdükçe gördüm işkence
Birer birer neyim kalır
Geriye baksam da
Nerede hata yaptım bilmem ki
Birer birer neyim kalır
Geriye baksam da
Biliyorum gülüyorsun
Her adımım daha derine
Ölüyorum
Comments
Displaying 0 of 0 comments ( View all | Add Comment )